14 Ağustos 2015 Cuma

YILDIZLAR İÇİNDE

Ağlayan gözlerle semaya bakıp
Mehtabın altında hayalin kurdum
Üzgünüm diyerek bir ağıt yakıp
Yıldızlar içinde seni aradım

Dalmışım geceye ay ilerlerken
Şafaktan bahsetmek daha çok erken
Doğacak güneşten ümit keserken
Yıldızlar içinde seni aradım

Dinleyip ırmağın şırıltısında
Seyredip mehtabın parıltısında
Doğacak güneşin ışıltısında
Yıldızlar içinde seni aradım

Saatler vuslatı vurduğu zaman
Geçmeyen geceler dolduğu zaman
Açmayan güllerim solduğu zaman
Yıldızlar içinde seni aradım

Aklımdan çıkmayan bakışlarında
Narına ağıtlar yakışlarımda
Çizdiğim hayalin nakışlarında
Yıldızlar içinde seni aradım

Soğuktan titreyen kızıl yüzlerde
Okyanus misali taşan gözlerde
Ok gibi saplanan sivri sözlerde
Yıldızlar içinde seni aradım.

Nameni dizdiğim kelimelerde
İsmini yazdığım tüm hecelerde
Hayalin kurduğum o gecelerde
Yıldızlar içinde seni aradım

İZZET DİNÇ

13 Ağustos 2015 Perşembe

YİNE GELMEDİN

Yine ümitle bekledim
Belki gelirsin diye
Uçsuz bucaksız uçurumlar kenarında kaldı gönlüm 
Yapayalnız ve çaresiz
Sadece ümit ettim
Acaba bu defa
Bu defa gelir mi dedim 
Yaprağı dökülmüş ağaçlar gibi öylece kala kaldım
İçimdeki son ümit de tükendi

Zifiri karanlık bir gecede 
Şehrin loş ışıkları altında yıldızlara baktım
Senin hayalini o yıldızların arasına yerleştirdim
Sabaha kadar tekrar tekrar baktım ama nafile 
Hayalinde senin yerini tutmadı be gülüm

Sonra geceye baktım 
Karanlıklarda aradım seni
Gecemin düş sokaklarında aradım
Kırık dökük düşlerimden sordum seni
Sonra uykularım kaçtı
Düşlerimde senin gibi yalnız bıraktı
Öyle çaresiz, öyle sebepsiz, öyle yapayalnız, öyle sensiz

Yine yoksun işte
Beklide hiç gelmeyeceksin.
Gönlümde yeşerttiğim ve hayata tutunduğum
Ümit dalarlıda kurudu
Artık tutunacak dalımda kalmadı
Artık her şey boş
Her şey sebepsiz
Her şey anlamsız

Gel artık be gülüm
Anlamadın mı hala
Benim yaşama sebebim sensin
Sensiz yeşeren ağaçlar 
Açan çiçekler 
Uçuşan kelebekler 
Ötüşen kuşlar anlamsız
En önemlisi de ben anlamsızım ben

Artık hiçbir ümidim kalmadı
Yaşamamın da bir anlamı kalmadı
Kulağımdaki sonsözünle kapıyorum gözlerimi
Hayır hayır hayır…

İzzet DİNÇ

                     CAMİLERİMİZ

İslam’ın mabedi beldenin süsü
Minareler sanki cengin süngüsü
Medrese misali vaaz kürsüsü
İslam’ın simgesi camilerimiz

Minareden çıkan ezan sesiyle
Minberden okunan hutbeleriyle
Miraca yükselme vesilesiyle
Bir huzur veriyor camilerimiz

Cumada kürsüden verilir vaaz
Bilgilerimizi tazeler biraz
Günlerce dinlesem etmem itiraz
Eğitim yuvası camilerimiz

Namazın ardından okunur aşır
Okunan Kur’anlar arşa ulaşır
Bizleri sırattan karşıya taşır
Bir rüzgâr misali camilerimiz

Arka saflardaki çocuk sesleri
Ensemizde olsun hep nefesleri
Rabbim kesilmesin hiç hevesleri
Cıvıltıyla dolsun camilerimiz

Cami bahçesinde güller açıyor
Etrafa mis gibi koku saçıyor
Ezan okundukça şeytan kaçıyor
Bir huzur veriyor camilerimiz
  
                               İzzet DİNÇ